KURBAN BAYRAMI

         Sevgili Okuyucular,

Bayram kelimesinin aslı farsça bezrem/bezram olup, “sevinç ve eğlence günü” demektir. Beyrem/ bayram telaffuzu Oğuzlar’a aittir. Arapça’da bayram yerine adet halini alan sevinç günü, bir araya toplanma günü, tekrar dönme anlamında “el-ıyd” kullanılmıştır.

Bayramlar,toplumların hayatında fevkalade derin izler bırakan sevinç ve mutluluk günlerdir. Dinimizde Ramazan ve Kurban Bayramları hicretin 2. yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Mü’minler, Ramazan Bayramında, bir ayı oruçlu geçirmenin ve Allah’ın rahmetine nail olma ümidiyle sevinç duyarlar. Keza Kurban Bayramında da, Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’i kurban etmek istemesi ve İsmail’in buna razı olması, nihayet Allah’a karşı gösterilen büyük sadakatin karşılığı olarak hayvan kurban edilmesinin hatırasını yâd ederek ve Kurban keserek şükürde bulunmanın sevincini yaşarlar. Hz. Peygamber (s.a.v) Medine hicretinden sonra halkın Nevruz ve Mihrican bayramı kutladıklarını görünce: “ Allah sizin için o iki günü daha hayırlı iki günle, Kurban ve Ramazan bayramıyla değiştirmiştir.” (Ebu Davut, Salat,245) sözleriyle Müslümanların da kendi bayramlarını kutlamalarının uygun olacağını beyan etmiştir.

Bayram günleri sevinç ve mutluluk günleridir. O sebeple Peygamberimiz (s.a.v) “ Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme içme günleridir.” ( Ebu Davut, Savm 50) buyurmuştur. Bunun için Ramazan bayramın da ilk gün, Kurban bayramında da dört gün oruç tutmak Hanefilere göre tahrimen mekruh, Şafi ve Hanbelîlere göre de haram kabul edilmiştir. Malikiler ise kurbanın dördüncü günü oruç tutmayı mekruh saymışlardır.

Bayramlara önceden hazırlanılması bu günlerde temiz ve güzel elbiseler giyilmesi, umumi temizlik yapılması, güler yüzlü olunması, namaza mümkünse yürüyerek gidilmesi, kurban bayramında ilk olarak kurban etinden yenilmesi, çokça sadaka dağıtılması, namaza giderken tekbir getirilmesi menduptur. Kurban bayramında farz namazlardan sonra arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar yirmi üç vakit teşrik tekbiri getirilmesi Hanefilere göre vacip, Hanbelî ve Şafilere göre sünnettir.

Arafat’ta dünyalıklardan soyunmuş, adeta beyaz kefenlere bürünmüş üç –dört milyonu aşkın Müslüman Rabbin divanına durup ellerini açip ve bütün insanlık için rahmet dilerken bizler de kurbanlarımızla Allah’a yakınlığımızı gösterelim.

Bayram günleri de aşırıya kaçmadan eğlenilmesi caizdir. Bayramlar, sevinç ve mutlulukları yaygınlaştırmak ve büyütmek vaktidir. Önce kendi gönlümüzü bir sevinç yumağı haline getirmeli, sonra annelerimizin, babalarımızın gönüllerini şad etmeliyiz. Bir tatlı söz işitmek için hayatın bütün ağırlığını paylaşmayı göze alan çileli eşleri memnun ve mesrur etmeliyiz. Evlerin canlı bayramı olan çocukları sevindirmeliyiz. Selamlaşmak, kucaklaşmak, ziyaretleşerek, kurban etlerini dağıtarak, ikramda bulunmak, bütün sokakların bütün komşuların, bütün yurdumuzun İslam coğrafyasının ve bütün dünyanın ,gurbetteki  yabancı komşularımızın ,gözlerine sevinç taşımalıyız.Bu sebeple kurbanın maddi ve manevi pek çok hikmeti vardır.

Hüzn ü keder defola

Dilde hicap ref ola

Cümle günah af ola

Bayram u o bayram ola

                   ( Avlarlı Efe)

Aziz Okuyucular,

         Bayramınız, şimdiden mübarek olsun. Rabbimizden bizi yakınlığa layık bir kurban iklimini yaşatması için dua edelim. Dualarımız Arafat’ta ki dualara karışsın ve Rabbin katında kabule karin olsun.

                                                                  Dr. Ahmet AKIN

Yorumlar