• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/sunumvaaz.vaaz
  • https://www.instagram.com/sunum.vaaz/
  • https://www.youtube.com/channel/UCrOVK1v-SpWyJl9iE8YTMdA
Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Mübarek Geceler

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.066234.2027
Euro37.991438.1437
ÖRNEK BİR VAAZ PLANI VE VAAZ DUASI
VAAZ HAZIRLAMA VE SUNMA TEKNİKLERİ
AKİF: BİR ABİDE ŞAHSİYET

Akif: Bir Abide Şahsiyet


29 Ocak 2010 Cuma 22:49

Sivas’ta ortaokulun son sınıfındayım. Mehmet Akif’in bütün şiirlerinin toplu olduğu SAFAHAT’ı okumak istiyordum. Ama SAFAHAT Sivas’a yoktu. Ablam İstanbul’daydı. Eve dönerken bana mutlaka bir SAFAHAT almasını, O’na mektup yazarak bildirdim. Ablam Sivas’a bir SAFAHAT ile döndü. Ve ben 1950 yılından beri SAFAHAT okuyorum. Bu bakımdan Mehmet Akif Bey’i birazcık tanıdığımı söyleyebilirim. Akif’in vefatının 50.yıldönümü münasebetiyle Türkiye’de O’nula ilgili sohpetler ve konferanslar düzenlendi. Programı Kültür Bakanlığı yürütmekle vazifeliydi. 1986 yılında Kültür Bakanlığı’nda çalışıyordum. Akif’i anma proğramlarına ben de katıldım. 44 Vilayetimizde Akif için kürsüye çıktım. Yurtdışında Almanya’da, Belçika’da, Holanda’da ve Fransa’da işçilerimize M.Akif’i anlatmaya çalıştım. O münasebetle hayretle ve dehşetle gördüm ki, bizim “aydın bilenen-öyle geçinen” kimselerimiz İstiklal Marşı Şairimizi yeteri kadar tanımıyorlar. Hatta O’nun hakkında çok yanlış bilgilere sahipler. Halkımız da okumadığı için büyük şairimizden haberdar değil. Halbuki Mehmet Akif bizim Meşrutiyet ve Cumhuriyet   devrimizin en büyük, ama en büyük abide şahsiyetlerinden biri. Eğer insanların ve milletlerin yaşayışında: doğruluk, samimiyet, ahde vefa, haksızlık karşısında susmamak, bütün güzel sanatlara ve bütün ilimlere gönülden bağlanmak, merhametli ve metin olmak, gafletten, cehaletten, kinden, nefretten uzak yaşamak bin yıl sonra bile, iki binyıl sonra bile üstün vasıflar olarak kabul edilecekse, Akif binyıl sonra bile, ikibin yıl sonra bile yine abide şahsiyetlerden biri olarak anılacaktır. Çünkü, o Kur’an ahlakıyla ahlaklanan, ışığını Kur’andan alan, mükemmel, müstesna şairlerimizden biridir. O bakımdan çok mükemmel bir insandır. Cehaletten, gafletten, yanlış tevekkül anlayışından, birliğimize-beraberliğimize sokulan fitne fesatttan, kula kul olmaktan, ilimden irfandan uzak kalmaktan, Mehmet Akif kadar yaka silken, şikayet eden şairlerimiz çok azdır.. Daha Birinci Dünya Savaşı yıllarında, Türkiye’nin kalkınması, çağdaş medeniyet   sevyesine ulaşması için, Akif kadar dosdoğru gösteren mütefekkir şairlerimiz maalesef çok azdır. O’nun ileri sürdüğü fikirlere dün olduğu gibi, bugün de itiraz eden ilim adamlarımız yoktur. Bizim şiirimizde atom ilminden ilk defa bahseden O’dur. SAFAHAT’ın ASIM bölümünde Mehmet Akif, yakın dostlarından birinin oğlu olan Asım’a nasihatlarda bulunur. Çünkü Asım ve arkadaşları, bir takım meselelerimizi kaba kuvvetle halledeceklerini sanan iyi niyetli fakat ilimden, irfandan uzak delikanlılardır: Ramazan’da oruç tutmayanları dövmekle, kumar oynayan kimselerin paralarını alıp, fakir fukaraya dağıtmakla ve bir hükümet darbesi yaparak kaba kuvvetle işbaşına gelmekle vatana-millete hizmet edeceklerini sanmaktadırlar. M.Akif, Asım’ı karşısına alır ve O’na nasihat eder: "Asım"der “Bu yol yanlıştır. Kaba kuvvetle mes’elelerimizi hal edemezsiniz. Milletlerin kalkınması için, iki temele dayanmaları gerekir: Bunlardan birisi fazilet,ötekisi marifettir. Fazilet bir milletin gelenekleri, görenekleri, güzel sanatlarıdır. Marifet ise ilimdir, tekniktir. Biz, malesef bu temellerden uzak yaşıyoruz. Halbuki, Berlin’de ilim adamları, maddenin kudret-i zerriyesini, yani atomu parçlamaya çalışıyorlar. Batı ilmi atomu parçaladı mı, bir damla kömürden namütenahi-sonsuz-güç elde edeceklerdir. Eğer siz de vatana hizmet etmek istiyorsanız, hemen Berlin’e gideceksiniz. O ilmi öğrendikten sonra hemen vatana döneceksiniz. Batının ilmini bize taşıyacaksanız. Arada köprü olacaksınız. İşte o zaman devlete, millete hizmet etmiş olacaksınız. Yoksa bu kaba kuvvetle hiç bir netice alamazsınız.” Asım,bu nasihatı aldıktan sonra, Akif’e cevap verir: “-Yarın akşam yola arkadaşlarla birlikte çıkacağız.”der. Akif de: “-Berhudar olun!” Yani “selamette olun,başarılı olun”diyerek, memnuniyetini ifade eder.

Yavuz Bülent Bakiler

ALINTI: http://www.mehmetakifersoy.com/makale_detay.php?makaleid=1341

  
5679 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi95
Bugün Toplam227
Toplam Ziyaret1646918
Hava Durumu
Saat
Vaaza Başlama Duası

Mevlid Kandili Dua Örneği

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI

VAAZ KILAVUZU

VAAZ VE VAİZLİK SEMPOZYUMU I
VAAZ VE VAİZLİK SEMPOZYUMU 2