• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/sunumvaaz.vaaz
  • https://www.instagram.com/sunum.vaaz/
  • https://www.youtube.com/channel/UCrOVK1v-SpWyJl9iE8YTMdA
Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Mübarek Geceler

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.066234.2027
Euro37.991438.1437
ÖRNEK BİR VAAZ PLANI VE VAAZ DUASI
VAAZ HAZIRLAMA VE SUNMA TEKNİKLERİ
BERAT GECESİ

BERAT GECELERİ
حم (1) وَالْكِتَابِ الْمُبينِ (2) اِنَّا اَنْزَلْنَاهُ فى لَيْلَةٍ مُبَارَكَةٍ اِنَّا كُنَّا مُنْذِرينَ (3) فيهَا يُفْرَقُ كُلُّ اَمْرٍ حَكيمٍ (4) اَمْرًا مِنْ عِنْدِنَا اِنَّا كُنَّا مُرْسِلينَ (5) رَحْمَةً مِنْ رَبِّكَ اِنَّهُ هُوَالسَّميعُ الْعَليمُ (6) رَبِّ السَّموَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا اِنْ كُنْتُمْ مُوقِنينَ (7) لَا اِلهَ اِلَّا هُوَ يُحْي وَيُميتُ رَبُّكُمْ وَرَبُّ ابَائِكُمُ الْاَوَّلينَ
[Duhan, 2-6]

Pazarı Pazartesiyi  bağlayan gece, Berat Kandilidir. Sözlükte kurtuluş, suç ve cezanın affı ve arınma anlamlarına gelen Berat, dinimizde günahlardan arınma, Allah’ın rahmetine ve affına nail olma, kısaca Allah katında berat etme  ve temize çıkma demektir. (Berat-ı zimmet asıldır……….)

  Kadir gecesiyle ilgili olarak ulemanın ortaya koyduğu uzun tahlillere gerek görmeden (16) mevzu hakkında derli toplu, tahkikî, bir bilgi vermek için hasan Basrî Çantay merhumun, Duhan suresinin:
"Biz onu (Kur' ân'ı) mübârek bir gecede indirdik..." meâlindeki 3. âyetinde zikri geçen gecenin hangi gece olduğuna dair yaptığı açıklamayı bir iki küçük tasarrufla aynen kaydedeceğiz. Görüleceği üzere, Kur'ân'ın indiği bu gece, Kadir gecesi midir, Berat gecesi midir? âlimler arasında tam bir ittifakla söylenememiştir. Böylece her iki gece de kıymet kazanmış olmakta ve ayrıca Kadir gecesinin yıl içindeki  yeri biraz daha müphemleşmektedir:"(Kur'ân'ı) Kadir gecesinde, yahud Şa'ban ayının yarısını teşkil eden Berâet gecesinde (indirdik). O gecenin mübârek olması da bundandır. Zira Kur'ân'ın inmesi dinî ve dünyevî bir çok faidelere sebepdir.
Yahud bu mübâreklik o gece meleklerin inmesinden, ilahî rahmetin  feyezânından, duaların kabul ve isâbet bulmasından, ni'metlerin taksim ve kazaların fasl u tefrik buyurulmasındandır (Beyzâvî, Medârik).
Müfessirler bu mübârek gece hakkında ihtilâf ettiler. Ekseriyyet bunun "Kadir" gecesi, (İkrime) ile bir tâife de, "Beraet" gecesi olduğunu söylemişlerdir. Ekseriyyetin istinâd ettiği vecihler şunlardır: Cenab-ı Hakk, "El-Kadr" suresinde, Kur'ân'ı, Kadir gecesinde, bu âyette de, mübârek bir gecede indirdiğini beyan buyurmuştur. Eğer bu iki geceden murad tek bir gece olmasaydı tenâkuz lâzım gelirdi. Allah Teâla, içinde Kur'ân indirilen ayın, Ramazan ayı olduğunu diğer bir âyette de tasrih etmiştir. (Bakınız El-Bakara suresi ayet: 185). Buna göre mübarek gecenin Şa'ban gecelerinden değil, Ramazan gecelerinden biri olması icabeder. Cenab-ı Hakk mübarek geceyi "Onda her hikmetli iş ayrılır" diye vasıflandırmış, Kadir gecesi hakkında da onda melekler ve ruh her emirden nâşî Rablerinin izniyle inmekte olduğunu beyan buyurmuştur ki bu emir, o seneden gelecek seneye kadar olan amel, rızık, hayat, ölüm gibi Allah'ın kazasıdır...

İbni Abbas (radıyallahu anhümâ) der ki: "Cenâb-ı Hakk'ın bütün kazaları Şa'ban'ın nısıf gecesinde me'mur meleklere teslim edilir."
Bazılarına göre "Berâet" gecesi, emirlerin Levh-i Mahfuz'dan istinsâhına başlanır, kâtipler bu geceden, gelecek seneye müsaadıf aynı geceye kadar olan vak'aları yazar ve bu "Kadir" gecesi bitirilir  de, rızıklara âid nüsha Mikâil (aleyhisselam)'e, harblere, zelzelelere, sâikalara, çöküntülere aid nüsha Cebrail (aleyhisselam)'e, amellere müteallik nüsha dünya göğünün sahibi ve büyük melek olan İsrâfil (aleyhisselam)'e, musibetlere âid nüsha da Azrâil (aleyhisselam)'e teslim olunur.

Denildi ki: "Berâet" gecesine has beş haslet vardır:
1) Her mühim iş o gece tefrik edilir.
2) O geceki ibâdetin fazîleti büyüktür.
3) Rahmet-i İlâhiye feyezân eder.
4) Mağfiret gecesidir.
5) O gece Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a şefaat hakkının tamamı verilmiştir. Çünkü Resûl-i Ekrem (aleyhissalâtu vesselâm) Şa'ban'ın 13. gecesi ümmeti hakkında şefâat istemiş, bu şefâatin üçte biri verilmiş, 14. gecesi yine istemiş, üçte biri daha verilmiş, 15. gecesi taleb etmiş,  bu gece şefaatin tamamı ihsan buyrulmuş. Bu şefaatden mahrum olanlar Allah'tan,  devenin ürküp kaçtığı gibi kaçanlardır. Âdat-ı İlâhiyyedendir ki bu gece "zemzem" kuyusunun suyu artar. Şa'ban'ın nısıf gecesine "Mübârek, Berâet, Sâk (berâet, ferman), Rahmet" isimleri verilmiştir. (Şeyhzâde, Râzi, Ebussuud).
أَوَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَاءُ وَيَقْدِرُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآَيَاتٍ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ (52) قُلْ يَا عِبَادِىَ الَّذينَ اَسْرَفُوا عَلى اَنْفُسِهِمْ لَاتَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّهِ اِنَّ اللّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَميعًا اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُالرَّحيمُ (53) وَاَنيبُوا اِلى رَبِّكُمْ وَاَسْلِمُوا لَهُ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَاْتِيَكُمُ الْعَذَابُ ثُمَّ لَاتُنْصَرُونَ (54) وَاتَّبِعُوا أَحْسَنَ مَا أُنْزِلَ إِلَيْكُمْ مِنْ رَبِّكُمْ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَكُمُ الْعَذَابُ بَغْتَةً وَأَنْتُمْ لَا تَشْعُرُونَ (55) أَنْ تَقُولَ نَفْسٌ يَا حَسْرَتَا عَلَى مَا فَرَّطْتُ فِي جَنْبِ اللَّهِ وَإِنْ كُنْتُ لَمِنَ السَّاخِرِينَ (56) 
“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetin den ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”
“Size azap gelip çatmadan Rabbinize dönün, O’na teslim olun, sonra size yardım edilmez.”

(Allah’ın rahmetin den ümit kesmeyin!” demek, günah işlemeye devam edin, demek değildir. Bundan maksat, en günahkar insanların bile tövbelerinin kabul edileceğini bildirmek, dolayısıyla bir an evvel kötülükten vazgeçip Allah’a dönmeleri teşvik etmektir.)


ـ وعن أسامة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قُلْتُ يَا رَسُول اللّهِ لَمْ أَرَكَ تَصُومُ مِنْ شَهْرٍ مِنَ الشُّهُورِ مَا تَصُومُ مِنْ شَعْبَانَ ؟ قَالَ : ذَلِكَ شَهرٌ يَغْفُلُ عَنْهُ النَّاسُ بَيْنَ رَجَبَ وَرَمَضَانَ، وَهُوَ شَهْرٌ تُرْفَعُ فيهِ الا َعْمَالَ الِى رَبِّ الْعَالَمِينَ، وَأُحِبُّ أنْ يُرْفَعُ عَمَلِى، وَأَنَا صَائِمٌ     . أخرجه النسائى.
3. (3156)- Hz. Üsâme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü dedim, Şâban ayında tuttuğun kadar başka aylarda oruç tuttuğunu göremiyorum (sebebi nedir?)" diye sordum. Şu cevabı verdi:"Bu, Receb'le Ramazan arasında insanların gaflet ettikleri bir aydır. Halbuki O, amellerin Rabbülâlemin'e yükseltildiği bir aydır. Ben, oruçlu olduğum halde amelimin yükseltilmesini istiyorum." [Nesâî, Savm 70, (4, 201).]

-و عن أبي هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]تُعْرَضُ الا‘َعْمَالُ عَلَى اللّهِ تَعَالَى يَومَ اْثنَيْنِ وَالخَمِيسِ، فَأُحِبُّ أَنْ يُعْرِضَ عَمَلِى، وَأَنَا صَائِمٌ[. أخرجه الترمذي.
2. (3162)- Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ameller Allah Teâla hazretlerine pazartesi ve perşembe günleri arzedilir. Ben, amelimin oruçlu olduğum halde arzedilmesini severim." [Tirmizî, Savm 44, (747).]

AÇIKLAMA:
İbnu'l-Melek der ki: "Bu hadis, şu hadise muhalif değildir.
يَرْفَعُ عَمَلُ اللّيْلِ قَبْلَ عَمَلِ النّهَارِ وَعَملُ النّهَارِ قَبْلَ عَمَلِ اللّيْلِ
 "Gece ameli, gündüz amelinden önce, gündüz ameli de gece amelinden önce yükseltilir." Çünkü arzetme ile yükseltme arasında fark mevcuttur. Zira ameller haftalık olarak toplanıp bu
iki günde arzedilmektedir. Bir Müslim hadisinde denir ki:
صحيح مسلم - (ج 12 / ص 431) عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ
عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ تُعْرَضُ أَعْمَالُ النَّاسِ فِي كُلِّ جُمُعَةٍ مَرَّتَيْنِ يَوْمَ الِاثْنَيْنِ وَيَوْمَ الْخَمِيسِ فَيُغْفَرُ لِكُلِّ عَبْدٍ مُؤْمِنٍ إِلَّا عَبْدًا بَيْنَهُ وَبَيْنَ أَخِيهِ شَحْنَاءُ (kindar bencil/küs)  فَيُقَالُ اتْرُكُوا أَوْ ارْكُوا هَذَيْنِ حَتَّى يَفِيئَا
İnsanların amelleri, haftada iki sefer, pazartesi ve perşembe günleri arzedilir. Kardeşi ile arasında husumet bulunan kul hâriç her mü'min mağfiret görür. Bunlar sulh yapıncaya kadar, "şu iki (zavallıya) bakın!" denilir."
İbnu Hacer bu rivayetin, amellerin Şâban ayında yükseltileceğini haber veren hadisle de (3156. hadis) ihtilafa düşmediğini belirtir ve ilaveten der ki: "Çünkü haftalık amellerin ayrıca yükseltilmesi ve yıllık amellerin de toptan yükseltilmesi câizdir."


ـ4567 ـ1ـ عن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ # يَنْزِلُ اللّهُ تَعالى لَيْلَةَ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ الى سَمَاءِ الدُّنْيَا فَيَغْفِرُ اكْثَرَ مِنْ عَدَدِ شَعْرِ غَنَمِ كَلْبٍ[. أخرجه الترمذي؛ وزاد رزين: »مِمَّنِ اسْتَحَقّ النَّارَ« .
1. (4567)- Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:"Allah Teâla Hazretleri, Nısf-u Şa'ban gecesinde dünya semasına iner ve Kelb Kabîlesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder." [Tirmizî, Savm 39, (739); Rezin bu rivayete "Ateşe müstehak olanlardan" ziyadesini kaydetmiştir.]

AÇIKLAMA:
Bu hadis nısf-ı Şaban gecesinin faziletini beyan etmektedir. Nısf, "yarı" demek olduğuna göre, nısf-u Şa'ban, Şa'ban  ayının ortasındaki günün gecesi demek olur. Bu gece Şaban'ın onbeşinci gecesidir,
Bereat gecesi de denir.

Hadis metin olarak: "...Kelb  kabilesinin koyunlarının tüyünden daha çok sayıda insana mağfiret eder" şeklinde anlaşılmaya elverişlidir. Hatta Rezin'in ibaresi de bu manayı teyid  eder. Ancak alimler o miktarda Ashabın bulunmayışını gözönüne alarak tercümede kaydettiğimiz  üzere "Kelb kabilesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder" şeklinde anlamayı tercih etmişlerdir. Kelb kabilesinin koyunlarının zikri, "Onlar, koyun beslemede diğer kabilelerden ileri oldukları içindir" denmiştir. Böylece Allah'ın rahmet ve mağfiretinin çokluğu daha iyi ifade edilmiş olmaktadır.

سنن ابن ماجه - (ج 4 / ص 301) عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا كَانَتْ لَيْلَةُ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَقُومُوا لَيْلَهَا وَصُومُوا نَهَارَهَا فَإِنَّ اللَّهَ يَنْزِلُ فِيهَا لِغُرُوبِ الشَّمْسِ إِلَى سَمَاءِ الدُّنْيَا فَيَقُولُ أَلَا مِنْ مُسْتَغْفِرٍ لِي فَأَغْفِرَ لَهُ أَلَا مُسْتَرْزِقٌ فَأَرْزُقَهُ أَلَا مُبْتَلًى فَأُعَافِيَهُ أَلَا كَذَا أَلَا كَذَا حَتَّى يَطْلُعَ الْفَجْرُ
413. ( 1388) (6400)- Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman gecesinde namaz kılın, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Allah Teâla hazretleri, o gün, güneşin batmasıyla, dünya semasına iner ve şöyle der: "Bana istiğfar eden yok mu mağfiret etsem! Benden rızık isteyen yok mu rızık versem, belaya maruz kalan yok mu afiyet versem... şöyle olan yok mu, böyle olan yok mu?.." Bu hal fecrin sökmesine kadar devam eder."

سنن ابن ماجه - (ج 4 / ص 303) عَنْ أَبِي مُوسَى الْأَشْعَرِيِّ
عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ إِنَّ اللَّهَ لَيَطَّلِعُ فِي لَيْلَةِ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَيَغْفِرُ لِجَمِيعِ خَلْقِهِ إِلَّا لِمُشْرِكٍ أَوْ مُشَاحِنٍ
414. ( 1390) (6401)- Ebu Musa el-Eş'ari radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri, Şaban ayının onbeşinci gecesi (kullarına rahmetle) nazar eder ve müşrikle, müşahin (kindar bencil) hariç herkese mağfiret buyurur."

  
8459 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi99
Bugün Toplam190
Toplam Ziyaret1646881
Hava Durumu
Saat
Vaaza Başlama Duası

Mevlid Kandili Dua Örneği

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI

VAAZ KILAVUZU

VAAZ VE VAİZLİK SEMPOZYUMU I
VAAZ VE VAİZLİK SEMPOZYUMU 2