REGAİB'İMİZ MÜBAREK OLSUN ![]() Regâib’imiz mübarek olsun
Bu gecede öncelikle yapılması gereken, nefis muhasebesi ve manevi anlamda özeleştiridir. Madde ve mana arasındaki dengenin, madde lehine bozulduğu; ihtilafların bütün dünyayı olumsuz yönde etkilediği; akl-ı selim yerine silahların konuştuğu bir zamanda insanın ruhunu derin kırılmalardan ve acılardan koruyabilmek için, nefis muhasebesine her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Dinimizin bize ısrarla tavsiye ve telkin ettiği bu yol, ihmal veya terk edilirse, insanın varlığı değersizleşir. Bunun toplumsal tezahürü de, arsızlık, ahlaksızlık, haksızlık, hırsızlık, yolsuzluk, kin ve intikam duygularının yaygınlaşması; merhametsizlik ve sevgisizlik biçiminde ortaya çıkar. Nefsiyle muhasebesini hakkıyla yapanlar ve iç dünyasına yönelenlerde görülen ilk değişim, bütün kötülükleri reddedip, Allah’ın yeryüzündeki halifesi olan insanın ıstıraplarını yüreklerinde hissetmeleridir. Regâib, nefis muhasebesi bakımından bizim için bulunmaz bir fırsattır. Bunu fırsat bilerek bu gece hatalarımız varsa onlara tövbe edelim, menfi duygu ve düşüncelerimizi kaplerimizden atalım. Allah ve Resûlü’nü bize unutturan şeyleri bir tarafa bırakalım. Haset, kin, düşmanlık, haksızlık ve zulüm çamuruna bulaşmaktan sakınalım. Kul hakkından kaçınalım Birbirimize, anne ve bababımıza, yakınlarımıza sevgiyle ve iyilikle yaklaşalım. Dünyamızı saran düşmanlıklara karşı birlik ve beraberlik içinde olalım. Gönüllerimizde iyilik, fazilet ve bilgi ışığını yakalım. Kalplerimiz bu güzel duygularla dolsun. Çerağımız nur olsun Kandil, Rabb’imizin ve Resûlü’nün mübarek saydığı gecelere verilen isimdir. Bu geceler Ramazan’ın yirmi yedinci gecesi olan Kadir, Receb ayının yirmi yedinci gecesi olan Mirac, Şaban ayının on beşinci gecesi olan Berat, Receb ayının ilk cuma gecesi olan Regaib ve Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi olan Mevlid’dir. Osmanlılar döneminde, II. Selim zamanından başlayarak minarelerde kandiller yakılarak duyurulduğu ve kutlandığı için kandil olarak anılmaya başlayan gecelere Kandil-i Şerif de denir. Ayrıca her gece, Leyle-i Kadir, Leyle-i Mirac gibi terkiplerle de anılır. Hicretten üç yüz yıl sonra ilk kez Mısır’da, Fatimiler döneminde Mevlid; dört yüzyıl sonra da Kudüs’te Mirac, Regaib ve Berat geceleri ihya edilmeye, bu geceler camilerde cemaatle yapılan ibadetlerle yaşatılmaya başlandı. Daha sonra bu kutlamalar gelenekleşti. Yüzyıllardır kandiller camilerde okunan mevlid ve Kur’an’la yapılan dua ve ibadetlerle canlı biçimde kutlanmaktadır. On sekizinci asırda yaygınlaştı Regâib geceleri tekke ve zaviyelerde 18’inci asırda gösterişli törenlerle kutlanmaya başlandı. Şairler, “reğâibiye” adı verilen şiirler yazdılar. Bu şiirlerin bazıları bestelenerek yapılan merasimlerde okundu. Diğer kandil gecelerinde olduğu gibi, Regâib kandillerinde de minârelere kandillerin asılması gelenek haline geldi. Halk arasında Regâib gecelerinde ibâdet ve duada bulunma, geceyi kandil simidi ve şekerlemeleri ile kutlama âdeti yerleşti. Bu gibi âdetler, günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Regâib gecelerinde dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul etmek suretiyle çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür. Regâib ne anlama geliyor? Regâib, Arapça bir kelimedir ve “reğabe” kökünden gelmektedir. “reğabe”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. “reğîb” kelimesi ise, “reğabe”den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. “Reğîbe”nin çoğulu da “reğâib” dir. Bu gece Peygamberimiz’in ana rahmine düştüğü yönünde rivayetler vardır ancak ilmi dayanağı yoktur. Regaib Kandili İslam aleminde hicri 480 yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Bizim için önemli olan şudur: Üç ayların ilk cuma gecesi olan bu gece, Allah’a çokça yalvarmak, yakarmak, dua etmek ve af dilemek için bir vesiledir ve bir fırsattır. “Üd’ûnî estecib lekum” yani “Bana dua edin ki, size icabet edeyim” kudsi vaadine tâbi olmaktır. Meleklerle birlikte olun Regaib Gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü Teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib Gecesi’ni ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalıdır. Üç ayları nasıl değerlendirebiliriz? * Nafile oruçlarla Pazartesi-perşembe oruçlarını gücümüz yettiğince tutabiliriz. Yapamıyorsak, “dilimize, gözümüze ve kulağımıza” günah orucu tutturabiliriz! * Nafile namazlarla Akşam namazı sonrası evvabin, duha namazı, teheccüt namazı vb. kılarak. Ya da kazaya kalmış namazlarımız varsa her namazın sonuna bir adet ekleyip kaza ederek... * Hayır ve hasenatla Kişinin tebessümü bile sadaka hükmündedir. Herşeyi hayra yormak, işin oluruna gitmek, müslümanlar arasındaki işleri hal yoluna koymaya çalışmak, dargınları barıştırmaya, küskünleri ısındırmaya çalışmak hayır ve hasenat hükmündedir. Hele bir de maddi imkanınız varsa bu daha çok sevap kazanma imkanı verir Müslüman’a. Bazı mübarek vakitlerde Kur’an’ın normalde 1’e 10 olan sevabı, 1’e 700 bine kadar çıkabilmektedir. Yine sadaka ve zekatların sevapları da öyledir. Müslümanlar bundan mahrum kalmamak için mesela zekatlarını Ramazan’ın en mübarek vakitlerinde vermeye gayret ederler.
| |||||
8966 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |