HZ. PEYGAMBER’İN ERDEMLİ İNSAN YETİŞTİRME BAĞLAMINDA İSAR KAVRAMINA VERDİĞİ ÖNEM

HZ. PEYGAMBER’İN ERDEMLİ İNSAN YETİŞTİRME BAĞLAMINDA
ÎSÂR (DİĞERGAMLIK) KAVRAMINA VERDİĞİ ÖNEM
Giriş
İslâm, kolektif yaşanılan bir dindir. Onun temsilcisi ve elçisi konumunda olan
Hz. Peygamber, fedakâr, cömert, başkalarını kendine tercih eden, samimi insanlardan oluşan erdemli bir toplum oluşturmayı amaçlamıştır. Onun hedefi,
iyi huylarla bezenmiş, kötü huylardan arınmış erdemli bir birey modeli/insan-ı
kâmil örneğini oluşturmaktır. Başkasını düşünmeyen ve başkasıyla ilgilenmeyen
bir bireycilik anlayışının dinde yeri yoktur. İnsanlar arasındaki ilişkilerin/
dostlukların sağlam olması aradaki güven, vefa, samimiyet, hoşgörü ve
fedakârlık gibi duyguların var olmasıyla doğru orantılıdır. Kendi salt nefsi ve
menfaati için çalışan insanlar, pragmatist anlayışın esiri olan ve dünyayı kendi
çıkarından ibaret olduğunu zannedenlerdir. Bu zihniyetin kökeninde diğerkâmlığa
hiç önem verilmemesi yatmaktadır. Dünyaya diğerkâmlık gibi ulvî ve
yüce duygular hâkim olmuş olsaydı, tarih boyunca haksız ve gereksiz yere yapılan
pek çok savaş yapılmamış, insan kanı akıtılmamış olacak ve günümüzde
de daha âdil ve insanca yaşanılır bir dünya olacaktı. Dolayısıyla Müslümanların
sadece ibadetlerle yetinmeyip, bu tür güzel huyları sosyal/günlük hayatta
canlı tutmaları ve davranışlarında bir meleke haline getirmeleri bir gerekliliktir.
Aksi takdirde toplumumuzda batı ülkelerindeki gibi yaşanan, üstesinden gelinmesi
ve çözülmesi zor bir takım sosyal içerikli problemlerin (sokak çocukları,
kuşak çatışması, bazı hakların ihlali, güvensizlik gibi sorunların) yaşanması
kaçınılmaz olacaktır.
Saffet Sancaklı *SELÇUK İLAHİYAT FAKÜLTES
Yazının Devamını İndirmek için TIKLAYINIZ
Tasavvuf: İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi, yıl: 7 [2006], sayı: 17, ss. 29-56.