• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/sunumvaaz.vaaz
  • https://www.instagram.com/sunum.vaaz/
  • https://www.youtube.com/channel/UCrOVK1v-SpWyJl9iE8YTMdA
Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Mübarek Geceler

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.066234.2027
Euro37.991438.1437
ÖRNEK BİR VAAZ PLANI VE VAAZ DUASI
VAAZ HAZIRLAMA VE SUNMA TEKNİKLERİ

HAC MENASİKİ VE HACCIN HİKMETLERİ

BU HAFTAKİ HAC SEMİNERİ

HAC MENASİKİ VE HACCIN HİKMETLERİ SUNUM SEMİNERİNİ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.

HAC MENASİKİ & SALİM SELVİ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.



Haccın Menâsikı/Hac Fiilleri

Haccın vâciplerinden birini terketmek, haccın sıhhatine mâni olmaz. Bundan dolayı ceza olarak yalnız kurban kesmek gerekir.

Haccın Menâsikı/Hac Fiilleri 
İslâm fakihlerine göre haccın menâsikı, yani haccın fiilleri rükün, vâcip ve sünnet kısımlarına ayrılır. 
Haccın Rükünleri: Hanefîlere göre haccın rükünleri ikidir: Arafat’ta vakfe yapmak ve ziyâret (ifâda) tavafını îfâ etmek. Bu rükünlerden birisi eksik kalırsa hac bâtıl olur. Rükün veya farz kesin delille; vâcip ise zannî bir delille sâbit olan hükümdür. Vâcibi bir özürden dolayı terkedene bir şey gerekmez. Ancak özürsüz terkederse kurban cezası gerekli olur. 
1. Vakfe: Arefe günü, güneşin zevâlinden, kurban bayramının birinci günü şafak sökünceye kadar, Arafat’ta kısa bir süre de olsa, durmanın, haccın aslî bir rüknü olduğunda, İslâm bilginleri görüş birliği içindedir. Hadiste; “Hac Arafat’tır.” (Tirmizî, Tefsiru sûre 2/22; Ebû Dâvud, Menâsik 68; İbn Mâce, Menâsik 57; Dârimî, Menâsik 54) buyurulur. Bu yüzden, vakfe yapamayan kimse, haccı kaçırmış olur ve ertesi yıl yeniden hac yapar. Bugün belirli sınırlarla çevrelenen Arafat’ın her yeri vakfe yeridir. Hadiste “Arafat’ın tamamı vakfe yeridir.” (Müslim, Hacc 149; Ebû Dâvud, Savm 5, Menâsik 56; Tirmizî, Hacc 54) buyurulmuş, ancak Urene vâdisi, şeytan vâdisi olarak nitelendirilerek, vakfe yeri dışında tutulmuştur (İbn Mâce, Menâsik 55, 73). Arafat’ın Cebelü’r-Rahme denilen yerinde vakfe yapmak daha fazîletlidir. Hanefî, Mâlikî ve Hanbelîlere göre, Arafat’ta gece ile gündüzün arasını birleştirmek için güneş batıncaya kadar kalmak vâciptir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.) böyle yapmış ve “Hac ile ilgili ibâdetlerinizi benden alın” (Ahmed bin Hanbel, III/318, 366) buyurmuştur. Bu yüzden, güneşin batışından önce Arafat’tan ayrılana kurban cezası gerekir. Şâfiîler gurûba kadar kalışı sünnet kabul ederler. 
İslâm bilginleri arasında, vakfe için abdest, setr-i avret, kıbleye dönme ve niyetin şart olmadığı konusunda herhangi bir görüş ayrılığı yoktur. Bu duruma göre, abdestsiz, cünüp, hayızlı veya nifaslı kimsenin yapacağı vakfe de geçerlidir. Çünkü Hz. Âişe (r.a.), Rasûlullah (s.a.s.)’ın emriyle, hayızlı iken vakfe yapmıştır. 
2. Tavaf: Tavaf, sözlükte; ziyâret etmek, bir şeyin etrafında dolaşmak demektir. Bir terim olarak; Kâbe-i Muazzama’nın etrafında yedi defa dolaşmak anlamına gelir. Tavaf, Kâbe’nin Haceru’l-Esved köşesinden Kâbe sola alınarak başlar. Gerek tavafa başlarken ve gerek tavaf arasında Haceru’l-Eseved’in önüne geldikçe, ona doğru dönülür, namazda durur gibi tekbir ve tehlil ile kutsal taşa mümkünse eller sürülür veya öpülür. Bu mümkün olmazsa -ki günümüzde istisnâ dışında hiç mümkün değildir- karşıdan elle selâmlanır. Buna “istilâm” adı verilir. Tavafta her bir dolanmaya “şavt” denir. 
Hacda üç çeşit tavaf sözkonusu olur. Kudüm, ziyâret (ifâda) ve Vedâ (Sader) tavafı. Bunun dışında yapılan fazla tavaflar nâfiledir.
a. Kudüm tavafı: Fakihlerin çoğunluğuna göre, Arafat’ta vakfeden önce Mekke’ye giren hacılar için kudüm tavafı sünnettir. Bu konuda ifrad veya kıran haccı arasında fark yoktur. Mekkeliler ve mikat bölgesi içinde oturanlar kudüm tavafı yapmazlar. Yine mikatlar dışından (âfâkî) gelse de umre ve temettû haccı yapanların da bu tavafı yapma zorunluluğu yoktur. 
b. Ziyâret tavafı (ifâda): Bu tavafın bir rükün olduğunda görüş birliği vardır. Hac, bu olmaksızın tamamlanmaz. Âyette; “Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve o Beyt-i Atîk’i (Kâbe) tavaf etsinler.” (22/Hacc, 29) buyrulur. Ziyaret tavafının şart veya vâcipleri beş tanedir: 1) Tavaf niyeti, 2) Gücü yetenin yürüyerek tavaf etmesi, 3) Mescid-i Haram içinde, Beytullah’ın çevresinde yapılması, 4) Tavafın zamanı, kurban bayramının birinci günü şafak söktüğü zaman başlar ve ömür boyu devam eder. Ancak bu tavaf, bayram günlerinden sonraya kalırsa bir ceza kurbanı gerekir. 5) Bu tavafın ilk dört şavtı farz, geri kalan üç şavtı sünnettir. Tavaf, bir çeşit namazdır. Hadiste şöyle buyrulur: “Tavaf, Allah Teâlâ’nın kendisinde yani tavaf yaparken konuşmayı mubah kıldığı bir namazdır.” (Nesâî, Menâsik 36; Dârimî, Menâsik 32; Ahmed bin Hanbel, III/414, IV/64, V/377)
c. Vedâ tavafı (Sader): Hac sırasında Mina’dan Mekke’ye inildiği vakit yapılan tavaftır. Bu tavaf, Mâlikîlere göre mendup, diğer mezheplere göre ise vâciptir. Mekke ve çevresinde oturanlar için veda tavafı, gerekli değildir. Bununla hac ibâdetleri son bulmuş olur. Hacılar Kâbe-i Muazzama’ya vedâ ederek ülkelerine dönmek üzere bulunurlar. 
Mâlikî ve Hanbelîlere göre haccın rükünleri; ihram, Safâ ile Merve arasında yedi şavtlık sa’y, Arafat’ta vakfe ve ziyâret tavafı olmak üzere dört tanedir. Şâfiîler bu dört rükne, saçların tıraş edilmesini veya kısaltılmasını ilâve ederler. Bunların dışında tavaf çeşidi olarak nâfile ve umre tavafı sözkonusudur. Nâfile (tatavvu) tavaf, Mekke’ye dış belde ve ülkelerden gelenler için nâfile namaz kılmaktan daha fazîletlidir. Umre tavafının dört şavtı, umrenin rükünlerinden olup, umrede kudüm veya vedâ tavafı bulunmaz. 
 
 
 
Haccın Vâcipleri 
Hanefîlere göre, hacda, kendi başına vâcip olan beş ibâdet vardır: Sa’y, Müzdelife vakfesi, şeytan taşlama, tıraş veya saçları kısaltma ve vedâ tavafı. Bunlardan başka, haccın rükün, farz veya şartlarını tamamlayıcı nitelikte olmak üzere on tane de daha vâcip vardır. Bunları kısaca açıklayalım: 
1. Sa’y: Safâ ile Merve arasında yedi şavtlık sa’yi (hızlı yürüyüş) yapmak, Hanefîlere göre vâcip, diğer mezheplere göre bir rükündür. Kur’an’da şöyle buyrulur: “Şüphesiz ki; Safâ ile Merve Allah’ın alâmetlerindendir. Kim, hac için Kâbe’yi ziyâret eder veya umre yaparsa, Safâ ile Merve’yi tavaf etmesinde bir sakınca yoktur.” (2/Bakara, 158). Hz. Peygamber şöyle buyurur: “Şüphesiz Allah size sa’yi farz kıldı; size sa’y farz kılındı, sa’y yapın.” (eş-Şevkânî, Neylu’l-Evtâr, I/50). Sa’yın tavaftan sonra yapılması, Safâ’da başlayıp Merve’de bitirilmesi ve yedi şavt halinde Safâ ile Merve arasındaki mesâfeyi tam olarak kapsaması gereklidir.
2. Müzdelife’de vakfe: Bayram akşamı şafağın sökmesiyle güneşin doğması arasında Müzdelife’de bir an da olsa bulunmak vâcip, geceyi orada geçirmek sünnet, Meş’ar-i Haram denen Kuzah Dağı’na gitmek ise müstahaptır. Âyette şöyle buyrulur: “Arafat’tan sel gibi akıp inerken Meş’ar-i Haram’da Allah’ı zikredin” (2/Bakara, 198). Hadiste şöyle buyrulur: “Kim bizim şu sabah namazımızda hazır bulunur, biz ayrılıncaya kadar bizimle birlikte vakfe yapar ve daha önce gece veya gündüz Arafat vakfesini de yapmış durumda ise, onun haccı tamam olur.” (Nesâî, Menâsik 211; Tirmizî, Hacc 57). Müzdelife vakfesi, bir özür sebebiyle terk edilirse bir şey lâzım gelmez. Çünkü Hz. Peygamber bu vakfeyi yapamayan zayıf kimselere keffâreti emretmemiştir. Özürsüz terk ise, kurban cezasını gerektirir. 
3. Mina’da şeytan taşlamak: Buna “remyu’l-cemerât” denir. Câbir (r.a.) şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.s.)’ı, kurban bayramı gününde, biniti üzerinde şeytan taşlarken (cemrelere taş atarken) gördüm. O, şöyle diyordu: “Hac menâsikini (ibâdetini) benden alınız. Ben bu haccımdan sonra hac yapıp yapamayacağımı bilmiyorum.” (Müslim, Hudûd 12, 13; Ebû Dâvud, Hudûd 23; Nesâî, menâsik 220). Mina’da üç ayrı yerde bulunan ve küçük, orta ve büyük (akabe) cemresi adı verilen taş yığınlarına, kurban bayramı günlerinde “Bismillâhi Allahu ekber” denilerek yedişer tane küçük taş atılır. Bunun, Hz. İbrâhim, eşi Hacer ve oğlu İsmâil’in o yörede şeytan taşlamasının bir sembolü olduğu söylenir.
4. Tıraş olmak veya saçları kısaltmak (halk veya taksîr): Mina’da taşları attıktan sonra, kıran veya temettû haccı yapanın kurban kesmesi, daha sonra da Mekke hareminde ve bayramın ilk üç gününden birinde saçlarını tıraş etmesi veya kısaltması vâciptir. Kadınlar saçlarının ucundan biraz keserler. Böylece ihramdan çıkmış olurlar. Kur’an’da şöyle buyrulur: “Sonra kirlerini gidersinler.” (22/Hacc, 29). İbn Ömer, âyetteki “tefes”in; saçları tıraş etmek ve ihramı çıkarıp elbiseleri giymek anlamına geldiğini söyler. Enes (r.a.)’den şöyle dediği nakledilir: Rasûlullah (s.a.s.), Mina’ya geldi, cemrelere vardı, onları taşladı. Sonra Mina’da kaldığı yere gitti ve kurban kesti. Sonra berbere başının sağ ve sol yanlarını göstererek, saçlarını almasını söyledi (Şevkânî, a.g.e. V/68).
5. Vedâ tavafı (Sader): Mikatların dışından gelenlerin, haccı tamamladıktan sonra Mekke’den ayrılacakları zaman, son olarak Kâbe-i Muazzama’yı tavaf etmeleri vâciptir. Hz. Ömer’den şöyle nakledilmiştir: “Kim, Beytullah’ı haccederse, onun son niyeti Beytullah olsun. Ancak hayızlı kadın müstesnâdır. Rasûlullah (s.a.s.) onlara ruhsat verdi.” Buna göre vedâ tavafının şartları; hacının Hicaz’a dışarıdan gelmiş olması, hayızlı veya nifaslı bulunmaması, tavafa niyet etmesi ve ziyâret (ifâda) tavafından sonra yapılmasıdır. 
Haccın rükün veya şartlarını tamamlayıcı nitelikteki diğer bazı vâcipler de şunlardır: 
6. İhrama mikat denilen yerlerden başlamak: Mikatı ihramsız geçen kimse, geri dönüp mikatta ihrama girer ve telbiye getirirse bir şey gerekmez. Kurban cezası sâkıt olur. İbn Abbâs mikattan sonra ihrama giren kimseye şöyle demiştir: “Mikata dön ve telbiye getir. Aksi halde hac etmiş olmazsın.”
7. İhramlıya yasak olan şeyleri terketmek: Dikişli elbise giyilmesi, avlanması, daha ihramda iken saçların kesilmesi gibi. 
8. Arafatt’ta güneşin zevâlinden, guruba kadar durmak.
9. Dört dolanımı farz olan ziyâret tavafını yedi şavta tamamlamak.
10. Ziyaret tavafını, kurban bayramının birinci, ikinci veya üçüncü gününde yapmak. 
11. Tavaf sırasında abdestli olmak ve avret yerleri örtülü bulunmak.
12. Kâbe-i Muazzama’yı tavafa daima Haceru’l-Esved tarafından başlayıp, Beyt’i sola alarak tavaf etmek ve bunu yaya olarak yapmak.
13. Tavafı, Hatim’in gerisinden yapmak.
14. Her tavaftan sonra iki rekât namaz kılmak. 
Haccın vâciplerinden birini terketmek, haccın sıhhatine mâni olmaz. Bundan dolayı ceza olarak yalnız kurban kesmek gerekir. Kurbanın eti Mekke-i Mükerreme yoksullarına dağıtılır. Bununla birlikte, terkedilen bir vâcip yeniden yapılınca ceza düşer. Abdestsiz yapılan bir tavafı, abdestli olarak yeniden yapmak gibi.
11687 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam361
Toplam Ziyaret1647052
Hava Durumu
Saat
Vaaza Başlama Duası

Mevlid Kandili Dua Örneği

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI

VAAZ KILAVUZU

VAAZ VE VAİZLİK SEMPOZYUMU I
VAAZ VE VAİZLİK SEMPOZYUMU 2