İşte üç ayların ve bu aylardaki mübarek gecelerin büyük bir coşkunlukla ihya edilmesi bu bakımdan da önem kazanıyor. Çünkü bunlar şeâirdendir, İslâmın sembolü ve alâmetlerindedir.
Bu açıdan şeâirin duyurulmasında hem İslâmın izzet ve şerefinin gösterilmesi, hem de İslâmın mânâsından uzak yaşayan insanlara örnek olunması gibi büyük hikmetler vardır.
|
İşte, Allah’ın fazlının, kereminin, ihsanının ve mağfiretinin en bol olduğu geceye REGAİB denilmektedir. Regaib; Bol ihsan ve bağış demektir. Allah Teala’nın bol ikramından, bu gece nasibimizi almamızı Cenab-ı Hak lutfeylesin.Bu gece, dostlarla, akrabalarla, komşularla tebrikleşelim. Dargınlık, kırgınlık ve düşmanlıkları bu geceyle bitirelim. Gönülleri hoş edelim. Yaratılanı, yaratandan ötürü hoş görelim. Gecemizi namazlı, Kur’an’lı ve ibadetli geçirelim. |
18.05.2012 |
18.05.2012 |
Peygamberimiz (s.a.s.), bu görevi en güzel şekilde yerine getirmiş ve insanlara örnek olmuştur. Her hayırlı işte olduğu gibi vaaza başlarken de Allah’a hamd ve Resûlüne salâvat getirmek, Peygamberimiz (s.a.s.)’in sünnetidir. (Ebû Davud, Edeb, 21; İbn Mâce, Nikâh, 19) Yapılacak vaaz konusu ile ilgili en az bir ayet ve hadis zikredilir ve işlenecek konuya
başlanır. |
Yapmış olduğumuz uğraşlarımızın karşılığını niyetlerimize göre elde edeceğiz. Kimi dünyasını ve ahiretini hüsran edecek, kimi her ikisini birden cennet edecek. Kimi riyakar davranışlarıyla kendini perişan edecek, kimi samimiyetle çalışıp kendini mesut edecek. Kimi Rabbini, kendisinin murakebe altında olduğunu unutup ikiyüzlülükle davranacak ve nihayetinde kaybedenlerden olacak, kimi Rabbinin kendisiyle beraber olduğunu, hatta şah damarından daha yakın olduğunu bilecek ve nihayetinde ihlasla kazananlardan olacak. |
27.11.2011 |
27.03.2014 |
Allah’ın affının, rahmet ve mağfiretinin bol bol tecelli ettiği bu gecede, her zamankinden daha çok tevbe ve istiğfar edelim. Bol bol Kuran-ı Kerim okuyalım. Kılmadığımız namazlarımız var ise kaza edelim.Yoksa nafile namaz kılalım.Büyüklerimizi ziyaret edip hayır dualarını alalım.Ölülerimizi rahmetle anıp dargınlarımızı barıştıralım.Yaşantımızla çocuklarımıza güzel örnek olalım.Bir sene boyunca yapmış olduğumuz işlerin hesabını yaparak,yanlışlarımız varsa düzeltelim. |
|
07.06.2013 |
07.06.2013 |
20.09.2012 |
29.06.2012 |
"Berâet" gecesi, emirlerin Levh-i Mahfuz'dan istinsâhına başlanır, kâtipler bu geceden, gelecek seneye müsaadıf aynı geceye kadar olan vak'aları yazar ve bu "Kadir" gecesi bitirilir de, rızıklara âid nüsha Mikâil (aleyhisselam)'e, harblere, zelzelelere, sâikalara, çöküntülere aid nüsha Cebrail (aleyhisselam)'e, amellere müteallik nüsha dünya göğünün sahibi ve büyük melek olan İsrâfil (aleyhisselam)'e, musibetlere âid nüsha da Azrâil (aleyhisselam)'e teslim olunur. |
İslâm kardeşliği soy, sop, ırk, renk, dil, bölge ve asabiyet temelinde bir kardeşlik değildir. Menfaat temelinde bir kardeşlik hiç değildir. Yüce değerler ve yüksek idealler etrafında bir kardeşliktir. İman ve takva ekseninde bir kardeşliktir. Yüce Rabbimizin ifadesiyle “Müminler ancak kardeştirler.” (Hucurat, 49/10).
|
29.06.2012 |
08.04.2012 |
Yaşayan Kur’an olan Sevgili Peygamberimiz, kadının onurunun korunması adına en güzel örnekliği sergilemiş; kadınlara hakaret ya da şiddet tavrı kat'iyen sergilememiştir.
Veda Hutbesinde kadınların baş tacı edilmesi gereken birer emanet olduğunu vurgulamış ve “ey insanlar, kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı size tavsiye ederim.” buyurmuştur. |
|
11.04.2013 |
07.03.2013 |
Cumhuriyet devrimizin en büyük, ama en büyük abide şahsiyetlerinden biri. Eğer insanların ve milletlerin yaşayışında: doğruluk, samimiyet, ahde vefa, haksızlık karşısında susmamak, bütün güzel sanatlara ve bütün ilimlere gönülden bağlanmak, merhametli ve metin olmak, gafletten, cehaletten, kinden, nefretten uzak yaşamak bin yıl sonra bile, iki binyıl sonra bile üstün vasıflar olarak kabul edilecekse, Akif binyıl sonra bile, ikibin yıl sonra bile yine abide şahsiyetlerden biri olarak anılacaktır. |
İslâmî kardeşliğin perçinlendiği bu mübarek günler, müslümanların sevinç ve mutluluk günleridir. Nitekim Hz. Peygamber Mekke'den Medine'ye hicret ettiği zaman, Medinelilerin iki bayramı olduğunu öğrendi. Medineliler bu bayramlarında oyun oynar ve eğlenirlerdi. Bu durumu gören Hz. Peygamber Allah Teâlâ size kutladığınız bu iki bayrama bedel olarak daha hayırlısını, Ramazan Bayramı ile Kurban bayramını lûtuf olarak vermiştir. " |
07.03.2013 |
17.08.2012 |
Bir akşam vakti Hz. İbrahim’in yaşadığı memleketten geçen yaşlı bir yolcu, misafir olup geceyi geçirebileceği bir ev arar. Hz. İbrahim’in kapısını çalar ve kendisini misafir edip edemeyeceğini sorar. Yolcu seksen yaşlarındadır ve Müslüman değildir. Hz. İbrahim ise kapısını çalan bu insanı bu vesile ile Hak yoluna davet etmeyi düşünür ve müslüman olması şartı ile misafir olarak ağırlayabileceğini söyler. Adam kızar şartlı kabulü reddeder ve akşamüzeri yoluna devam eder. |
|
17.08.2012 |
17.08.2012 |
Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona (ihânet etmez), zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu tahkîr etmez. Kişiye şer olarak, müslüman kardeşini tahkir etmesi yeterlidir. Her müslümanın malı, kanı ve ırzı diğer müslümana haramdır. Allah sizin suretlerinize ve kalıplarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar. |
İmam-ı Azam iyi bir hoca olmasının yanında zengin bir tüccar idi. Ders esnasında kendisine bir haber geliyor ve Efendim, sizin malları getiren gemi Basra körfezinde batmış” diyorlar. İmam, “elhamdülillah” diyor. Daha sonra “Efendim, batan gemi sizin malları taşıyan gemi değilmiş” diyorlar yine “elhamdülillah” diyor. İkisine de elhamdülillah demenizin sebebi nedir diye soruyor öğrencileri. |
16.08.2012 |
16.08.2012 |
Bayramlar kaynaşma günleridir.
Günlük hayatın koşuşturmasından bir türlü fırsat bulamadığımız eş dost ziyareti için, fakirleri, yaşlıları kimsesizleri, çocukları sevindirmek için iyi bir fırsat. Sosyal hayatın akıp giden monotonluğunu bir kenara bırakarak komşularla kaynaşmak için iyi bir fırsat. Bu kaynaşmanın daha da sevimli yapılabilmesi için dün hepimize farz olan oruç bugün yasaklanmıştır.
|
Bayram günleri mutlak ibâdet günü olmadığı gibi, katıksız eğlenme günü de değildir. Bu iki hususu bir arada toplayan günlerdir. Bayramları, ibâdet ve itaatten tecrit edip, sadece oyun, eğlence, zevk ve safâ günü olarak anlamak yanlış olduğu gibi, meşru oyunlardan ve mubah eğlencelerden soyutlayarak sırf bir ibâdet ve itaat günü olarak anlamak da hatalıdır. |
16.08.2012 |
16.08.2012 |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 |